11 Kasım 2013 Pazartesi

anne olmak...

Anne olmak tarifi mümkün olmayan bir duygu işte..Geçen gün telefonda anneme ağlarken bana klasik anne sözünü yineledi.Der ki:Bir gün çocuğun olunca beni daha iyi anlayacaksın.Her söylediğinde hı hıııı derdim.Ama o gün haklıymışsın anne dedim.
Evdeyken uyutmaya çalışırız,uyuyunca özleriz.Dişi çıkana kadar çıksa da rahat etsek deriz,çıkınca onu bunu ısırınca oflarız.Emeklerken,yürüse diye gözüne bakarız.Yürüyünce bebek kalsa deriz.Derdini anlatamayınca bi konuşsa da anlasak derdini Babayla vakit geçirse de ben kendime zaman ayırsam deriz,aklımız bebede kalır acaba babayla napıyor.Yedi mi,içti mi?düştü mü?tuvaletine götürdü mü?Sanki bizler kadar düşünmüyorlar bebekerini:)Ama yine de işimizi halledip koşturarak gelmiyor muyuz??Erken uyuduğu akşamlar gidip uzaktan izleyip,nefes alış verişinizi dinlemeyen var mı acaba!!Hiç sanmam.Yeni doğduğunda hastanedeki ilk gece uyumadan izlediğimi anımsıyorum.Eve geldiğimizde ise hiç bırakmak istemezdim ki..Bir tek benimle kalsın isterdim.Bu ruh haline nereden mi saplandım.Kreşe başlasa da rahatlasamdan:)
O kadar bağlanmışım ki..Onsuz bir şey yerken acaba kızım bir şeyler yedi mi??Mutlu mu ki??Bu ayrılık ikimize de iyi geldi aslında.Şimdilik pek bir şey paylaşmıyor kreşle ilgili arada bombaları patlatıyor.''Söyle bakalım Atatürk'ün annesinin adı ne?'' dedi.Acaba ne dediğimde Zübeyde Hanımefendi diyen bir cücem var benim.
Saat 9 u 5 gece ATAM Dolmanınbahçesinde
Gözlerini kapatmış
Bütün dünya ağlarmış
Doktol doktol kaaaalksana
Lambaları yaaaaaaaksana
ATAM elden gidiyor
Çalesine baaaksana


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder